Merhaba!
Deniz Gökçe Masalları adlı kitabımın yayınlanmasından sonra, sizlerden o kadar çok soru geldi ki -özellikle de öğrencilerimden ve onların değerli velilerinden- bunlara burada topluca cevap verme zorunluluğu hissettim. Buyurun.. Okuyun! Merak ettikleriniz burada... Sorularınızı mümkün olduğunca not ediyorum. Birikince gene bu şekilde cevaplamaya çalışacağım.
Soru: Başar Hoca’m! Deniz Gökçe Masalları'ndaki Deniz Gökçe sizin kızınız mı?
Evet, benim kızım.
Soru: Kitabı kızınız için mi yazdınız?
Evet. İlk doğum gününde ona bir kitap hediye etmek istedim. Kitabı bu nedenle yazdım.
Soru: Çoook güzel!..
Nereden geldi aklınıza bu fikir?
Çok önceden beri vardı aklımda… Kızıma en güzel hediyenin bu olacağını düşündüm ve yaptım.
Soru: Yeni kitabınız ne zaman çıkacak öğretmenim?
Daha var çocuklar, durun bakalım.
Soru: Tamam da ne zaman? 
Yetişirse yıl sonuna doğru…
Soru: Gene masal mı olacak?
Yok. Bundan sonraki üç kitap da Atatürk ile ilgili…
Soru: Neden Atatürk?
Sizce?
Soru: Çok sevdiğiniz için mi?
Hem çok sevdiğim için hem de son dönemde Atatürk’e yapılan haksızlıklara
kendi çapımda cevap vermek, karşı çıkmak için.
Soru: Üçü de mi Atatürk ile ilgili?
Evet. Özellikle ikisi çocuklara yönelik.
Soru: Okumak mı daha kolay yazmak mı?
Kesinlikle okumak. 
Soru: Hangisi daha zevkli?
İkisinin de tadı başka…
Soru: Bizim çocuk da yazabilir mi hocam? Şöyle bir öğretmen gözüyle baksan…
Yazabilir. Neden olmasın? Yeteneğin yanında çokça istek, hayal gücü, çaba, zaman ve birikim gerekiyor.
Soru: Bizim çocuğun da yazdığı yazılar var. Göndersek bakar mısın hocam?
Bakarım. Yeter ki yazsınlar. Her zaman ilgilenirim.
Soru: Hocam kitap basmak masraflı bir iş mi, nasıl?
Oldukça masraflı ama güzel bir eser çıkarsa ortaya destek bulunur.
Soru: Ne yazacağınıza önceden mi karar veriyorsunuz yoksa yazmaya başladıktan sonra arkası geliyor mu?
Önceden kurguluyorum. Madde madde ne yazacağım belli ve o plan doğrultusunda aça aça ilerliyorum.
Soru: Yazarken hiç değişmiyor mu plan?
Arada plandan saptığım oluyor. Kendimi kahramanların yerine koyuyorum ve yazara başkaldırdığım oluyor. 
Soru: Yani kendi kendinize başkaldırıyorsunuz? 
Evet. Bazen oluyor öyle delilikler. 
Soru: Bir kitabı yazmak ne kadar sürüyor?
Değişiyor. Bazen kendimi kaptırıp günlerce başından kalkmadığım oluyor. Bazen de bunalıp birkaç hafta bakmadığım oluyor. Buna kitabın kendisi karar veriyor aslında.
Soru: Bittikten sonra okuyor musunuz yazdıklarınızı?
Çok kere okuyorum. Belki yüz yüz elli defa okuduğum oluyor bir masalı.
Soru: Yüz yüz elli mi?
Niye?
Her okuduğumda hatalar buluyorum ve bulduğum hataları düzeltiyorum ya da önceki yazdıklarımı daha sonraları beğenmediğim oluyor. Siliyorum.
Soru: Nasıl yani?
Bazen yazdığım bölümleri daha sonra okuduğumda basit geliyor. O anda çok beğeniyorum, kendi kendime havalara giriyorum
ama daha sonra “Bunların neyini beğenmişim?” diye kendime kızdığım oluyor. İnsanın yazdıklarını daha sonradan beğenmemesi iyi bir şeydir ve kendisini geliştirdiğini gösterir.
Soru: Çok para kazanıyor musun hocam bu işten?
Hiç kazanmadım. Para kazanmak için bu işe girmek pek akıllıca değil. Tanınmış ya da medyanın poh pohlayıp,yağlayıp balladığı ve öne sürdüğü bir yazar değilseniz bu işten para kazanamazsınız.
Soru: Nasıl yani? Kitabı almak için verdiğimiz paralar nereye gidiyor?
Örneğin bir kitabın 10 liraya satıldığını düşünelim. Bunun %50’sini yani yarısını kitabı satan kitapçı ya da satın aldığınız internet siteleri alıyor. Geriye kalıyor 5 lira. Bir kitabın maliyetini ortalama 2-2,5 lira varsayalım. Geriye kalıyor 2,5 lira. %18 KDV, ISBN, telif hakları ve bandrol masraflarını da düşün. Geriye kalan –artık ne kalırsa
- yayınevi ile yazar arasındaki anlaşmaya göre paylaşılıyor. Sonuçta kitap için hatırı sayılır bir yatırım yapılıyor. O para çıkacak da geriye kalan kar olacak… Zor iş yani.
Soru: O zaman ya kitap satılmazsa paralar gitti, öyle mi?
Evet, öyle. Geçmiş olsun!
Dedim ya, tanınmış, popüler bir yazar değilseniz bu işten para kazanma gibi bir amacınız olmamalı. En azından şimdilik, yani ünlü olana kadar… 
Soru: Kitabınız alacağız hocam. Okuyunca kitapla ilgili sohbet edelim mi?
Alın tabi. Okuyun! 
Kitaplarım hakkındaki yorumlarınız benim için çok değerli. Bu konuda sohbet etmekten büyük zevk duyarım.