Daha önceki yazımda Gazi Mustafa Kemal’in Edirne’ye resmi olarak üç kere geldiğini belirtmiş ve bunlarla ilgili ayrıntılara yer vermiştim. Merak edenler ya da yeniden okumak isteyenler aşağıdaki bağlantıya tıklayabilir.
http://www.basaratarbay.com/mustafa-kemal-in-edirne-ziyaretleri
Bu yazımda ise 21 Aralık 1930’da Edirne il sınırında bulunan Hasköy’de, Gazi’yi karşılayan öğretmen ile ilgili bilgiler vermek istiyorum.
Gazi Mustafa Kemal’i Hasköy’de karşılayan ilkokul öğretmeninin adı Sait Köyatası.
O sene Hasköy’de görevli olan Sait Öğretmen, hayatının en mutlu anını yaşamış ve ömrü boyunca çocukları ve torunları tarafından gururla anlatılan bir anıya sahip olmuştur.
Sait Öğretmen –tahminimce 18 ya da 19 Aralık’ta- okulda dersteyken Jandarma Karakol Komutanı okula gelir. Komutan, Edirne’ye çağrıldığını ve acele gitmesi gerektiğini söyler. Sait Öğretmen akşam ders bittikten sonra Edirne’ye gider. Belediye Başkanı, Gazi’nin Kırklareli’den kara yoluyla Edirne’ye geleceğini ve Hasköy’de karşılanmasının kararlaştırıldığını, köyün öğretmeni olarak karşılamada kendisine de görev verileceğini anlatır. Ayrıntıların yer aldığı bir de yazı verilir eline. Bu yazıya göre karşılamada kullanılacak takın (tak: ulusal bayramlarda ya da önemli bir olayı anmak için düzenlenen şenliklerde, geçit töreni yapılacak caddelere geçici olarak kurulan, dallar, çiçekler ve yazılarla süslenen kemer) konulacağı yerin hazırlanması, süslenmesi ve yazı asılması ile ilgili bilgiler vardır. Elindeki kâğıtla Hasköy’e dönen Sait Öğretmen çok heyecanlanmış, Gazi’yi görmenin hatta onu karşılayan komisyonda yer alacak olmanın mutluluğuyla adeta mest olmuştur.
20 Aralık’ta Hasköy’e gelen ekipleri karşılayan Sait Öğretmen hazırlıklarda bizzat görev almış, her bir ayrıntıyla tek tek ilgilenmiştir. En çok da karşılamada kullanılacak takı yerleştirmede titizliğini göstermiştir. Takı süslemek için kasımpatı çiçekleri getirilir. Hazırlıkları merakla izleyen Hasköylüler, takın üzerine asılan “EDİRNE’YE HOŞ GELDİN ULU GAZİ” yazısını görünce kendilerinden geçerler. Hasköy bir anda şenlenmiş ve düğün havasına girmiştir. Herkesi bir sevinç, heyecan dalgası sarar. Sadece Hasköylüleri mi? Civar köylerde de haber hızlıca yayılır. Ertesi gün Gazi’nin geleceğini duyan insanlar bir gün öncesinden akın akın Hasköy’e gelmeye başlar.
Ertesi gün Kırklareli- Edirne yolunun Hasköy’den geçen bölümünde, yolun bir tarafında halk; diğer tarafında valilik erkânı ile öğrenciler sıraya geçmiş; heyecanla gözlerini yola dikmiştir. Hava çok soğuktur. Okulda ve köydeki kahvelerde bulunan sobalar yakılmıştır ancak kimse içeriye girmek istemez. O ayazda halk titreye titreye atasını beklemiş ve bir an bile yerlerinden kımıldamamıştır. Yaşadıkları sevinç ve coşkuyla üşüdüklerini bile anlamazlar. Kırklareli yolunu daha iyi gören bir tepeye yerleştirilen bekçinin elindeki bayrağı sallamasıyla coşku iyice büyür. Gazi’nin arabası görünmüştür çünkü. Saat 16.30 civarı Gazi Mustafa Kemal gelir ve arabadan iner. O esnada sevinç ve mutluluk gözyaşlarıyla beraber halkın ağzından dökülen sözler şunlardır:
“Yaşa, Var ol Paşam!”
“Hoş Geldin Ulu Gazi!”
“Hoş Geldin Büyük Kurtarıcımız!”
“Yaşasın Bizi Kurtaran Büyük Adam!”
Sait Öğretmen öğrencilerinin arasında bulunan sarışın bir çocuğu Mustafa Kemal’e gösterir. Gazi sorar:
-Adın ne senin bakayım?
-Mustafa.
-Demek benim adımı çaldın ha, diyerek çocuğu sever.
Diğer çocuklar da ona kasımpatı çiçekleri verir.
Kalabalıkta güçlükle ilerleyen Gazi herkesi selamlar, köylülerin dertlerini dinler, yanındakilere not ettirir.
Böyle bir ortamda Gazi’yi yakından gören ve onunla el sıkışan Sait Öğretmen’in sevincine diyecek yoktur. Hasköy’de, sonrasında Gazi’nin gittiği Söğütlüdere ile İskender köylerinde ve Edirne’de Gazi ile beraber olmuş onu doyasıya görme, onunla sohbet etme mutluluğunu yaşamıştır.
Edirne ziyaretinin 90. yılında Mustafa Kemalimize bir kez daha “Hoş Geldin, Safa Geldin Ulu Gazi!” diyor, Ulu Önderimiz başta olmak üzere o güzel günleri yaşayan Sait Öğretmen ve Edirne halkını rahmetle anıyorum.
Başar ATARBAY
